Röportaj - Beyza Beltran - Gecmis Yasam Terapisi nedir?
Sevgili okurlar merhaba,
Çok ilginizi çekeceğinizi düşündüğümüz geçmiş yaşam
terapisti sevgili Beyza Bentral ile İskoçya’ya uzanan çok güzel bir röportaj
yaptık.
Hiç düşündünüz mü geçmiş yaşamlarınıza dönmek, geçmiş yaşamlarınızdaki
bedenlerinizin deneyimlerine şahit olmak, yapılan pozitif ve negatif davranışların
etkilerini bu yaşamımıza taşımak acaba mümkün müdür?
Gecen hafta paylaştığım ay düğümleri yazısında aslında
astrolojiyi kullanarak bir fikir sahibi olacağımızdan bahsetmiştim. Ancak şimdi
farklı bir deneyim ile karşınızdayız. Beyza Beltran uzun zamandır Dünya’nın
çeşitli ülkelerinde bu konu ile ilgili eğitim görüp, danışanları ile birçok
ilginç deneyime şahit olmuş. Şimdi bu deneyimlerini bizlerle paylaşıyor. Keyifle
okuyacağınızı düşünüyorum.
Kendinizden kısaca
bahseder misiniz?
Gezginci ve öğrenmeye hevesli bir
ruhum var, farklı ülkeler, hayatlar ve insan doğası her zaman ilgimi çeker. Ay
burcum Yay ve Yay’ın en klasik özelliği olan seyahat ve farklı ülkelerde yaşama
şansına özellikle 20’li yaşlarımda sahip oldum.
Güney Kore, Mısır ve İngiltere’de yaşadığım dönem vizyon ve eğitim açısından
gelişimime çok yardımcı oldu. Manchester’da Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
eğitimi aldım. Daha sonrasında 2006’da Regresyon Akademisinin kurucusu Andy
Tomlinson’un vermiş olduğu Geçmiş Yasam Regresyon Terapisti eğitimine katılarak
GYRT diplomamı aldım. Reiki 1-2 ve EFT eğitimlerine
katıldım. Kurumsal iş hayatından hiç kopmadım ve regresyona da özellikle İstanbul’da
yaşadığım dönemde özel seanslarla devam ettim. 2011 yılından beri İskoçya’da yaşıyorum
ve şu an astroloji eğitimi alıyorum. İleride astroloji ve regresyonu birleştirerek
ikisinin sentezi bir çalışma yapmayı planlıyorum.
Geçmiş yasam
terapisti olmaya nasıl karar verdiniz?
Adana ve Antakya civarında sıklıkla
geçmiş yaşamlarını anımsayan insanlara rastlamak mümkün. Kendi ailesinde olmasa da komşu ya da arkadaş
çevresinde geçmiş yaşamını anımsayan insan hikayeleri duymak oldukça yaygın. Ben de Adana doğumluyum ve bizim ailede de bu
anılarını hatırlayan aile üyeleri var. Özellikle büyükannemin hikayesi beni çocukluk
yıllarımda epeyce etkiledi. Kendisi bir önceki
hayatında atla ava giden anne ve babasına eşlik etmek istemiş ve annesinin atının
üzerine binmeye çalışırken, şahlanan atın onu düşürmesiyle hayatını kaybetmiş. O andan itibaren bir şey görmese de çevresinde
olan bitenleri duymaya devam etmiş. Onu kendi yatak odasına taşımışlar ve son yolculuğuna
uğurlamadan önce gerçekleşen ayinde sağ iç bileğine kızgın haç basmışlar ve sonrasında
da bir şey hatırlamıyor. Şimdiki hayatına
bileğinin içindeki haç sembolü ve o geçmiş hayatının anılarını anımsayarak doğuyor.
Bu ve benzeri hikayeler ölüme ve
ölüm sonrası hayata olan ilgimi arttırdı. Yaptığım birçok araştırma, katıldığım
parapsikoloji konferansı, konuyla ilgili okunan birçok büyüleyici kitaptan sonra
bu konuyu daha detaylı öğrenmek ve geçmiş yasam terapisti olmak için araştırmaya
başladım. Yolum sevgili Diba Ayten Yılmaz ile kesişti, kendisi 2006 yılında
Andy Tomlinson’u bu eğitimi vermek için İstanbul’a getirdi. Andy Tomlinson GYRT
eğitimini İngilizce olarak İstanbul’da verdi.
Nasıl bir eğitim
almak gerekiyor?
Bu eğitimi Türkiye’de Türkçe
olarak almak isteyenler Diba ile kontağa geçebilirler (www.radianced.com).
Ben bu eğitime başlamadan önce Diba ile birçok defa kendi geçmiş yaşamlarımı
ziyaret ettim. Geçmişten bugünkü hayatıma taşıdığım çözümlenmemiş, halının altına
attığım birçok konuya ulaşarak geçmiş yaşam regresyon terapisi eğitimi öncesi
bir bahar temizliği yaptım. Sanırım artık bu çalışma eğitim öncesi şart koşuluyor.
Andy Tomlinson’un regresyon
akademisi web sitesi üzerinden de dünyanın birçok farklı ülkesinde bu eğitimi
verenlere ulaşmak mümkün (www.regressionacademy.com). Her konuda olduğu gibi regresyon eğitiminde
de gelişim hiçbir zaman bitmiyor. Hiçbir zaman ben ‘oldum, piştim’ değil her
zaman araştırmak, mümkün olduğu kadar ilgili seminer ve konferanslara katılarak
konuda kendimizi geliştirmeye devam etmek gerekiyor.
Geçmiş Yaşam
terapisi tam olarak nedir? Neden başvurulur?
Regresyon terapisi bir
problemin/tıkanıklığın oluştuğu ana giderek o soruna çözüm getirmek olarak açıklanabilir. Regresyon geriye gitme anlamına gelir ki bu
bir gün öncesi olabileceği gibi, çocukluğumuz, ana rahmi, ya da geçmiş bir yaşam
da olabilir.
Var oluş itibarıyla yaşadığımız,
deneyimlediğimiz tüm anılar eterik enerji alanımızda depolanır. Bu anılara ulaşmak
şu anda yaşadığımız hayattaki zorlandığımız konularda bize rehberlik eder. Regresyon
terapisi sonunda kazandığımız yeni farkındalık ve anlayış da bize şifa kapılarını
açar.
Danışanların büyük bir yüzdesini
geçmiş hayatımda nasıl biriymişim diye merak edenler alıyor, size sadece
merakla da gelseler kendileri ile ilgili yeni bir farkındalık ve yüzleşmeyle
terapiden ayrılırlar. Regresyon terapisi
özellikle iletişim ve ikili ilişki sorunları yasayan bireylere, ruhsal ve
fiziksel sorunlara, fobilere, saplantılı davranış bozukluğu gibi birçok konuda
zorlanan kişilere yardımcı olabilir.
Regresyon
terapisinin seans suresi 1.5-3 saat arasında
degisebilir. Seans sayisi danisanin
cozmek istedigi soruna, terapiye ne kadar acik oldugu ve ilk seansta ne kadar
yol kat edildigine bakilarak seans sonrasinda danışan ve terapist tarafindan beraber karar verilir.
Hipnoz tekniği kullanıyor
musunuz?
Regresyon için hipnoza gerek kalmıyor. Gevşeme ve hafif trans hali idealdir ki danisan sizinle
konusabilsin ve gelen anilarini size anlatabilsin. Regresyon terapisti
danisanin yaninda onun yolculugunda ona eşlik
eder, danışanın o hayattaki kimliğini ve karşılaşılan
karakterlerle ilişkisini anlamaya çalışır.
Herkese geçmiş yaşam
terapisi uygulanabilir mi?
Hamile, bazı anti depresan ilaç
kullanan, akli dengesi bozuk ve yüksek egolu kişilere uygulanmaz. Terapi öncesi
görüşme yapılıp danışanın sorularının cevaplanması ve terapistin de danışanın uygunluğunu
anlaması gerekir.
Geçmiş yaşam terapisinden nasıl
bir sonuç beklemek lazım?
Görüşme sırasında danışanın nasıl
bir sonuç beklentisi olduğu da konuşulur. Başarılı geçen bir seans sonrasında
sorunun azalması ya da ortadan kalkması beklenir. Yalnız her konuda iyileşme gösterebilmek
için sadece bilmek yetmiyor, karşımıza çıkan yeni bilgiyle ne yaptığımız da önemli. Kazanılan farkındalıkla bir şeyleri değiştiriyor
muyuz yoksa yerimizde saymaya devam mı ediyoruz. Hayatımızda bir şeyleri değiştirmediğimiz sürece
bu terapi geçmiş yaşam anılarını hatırlamaktan öteye gidemez.
Eminim bize birçok
sıra dışı hikâye anlatabilirsiniz ancak sizi en çok etkileyen birkaç hikâyeden bahseder
misiniz?
Ruhsal yolculuğumuzda kurban rolü
üstlendiğimiz hayatlardan, kurban eden suç işlediğimiz hayatlara kadar
madalyonun her iki yüzünü de deneyimliyoruz.
Bu hayatında küçük çocuğuyla eşinden
ayrılan danışanım, işinden de olduktan sonra ağır bir depresyona girmişti. Alışık olmadığı yaşadığı ekonomik problemler,
yeni isler kurmaya çalıştıkça daha da dibe vurması onu son derece yormuş ve
depresyona sokmuştu. Hayatından zevk almıyor
ve bu hayatı bırakmayı düşündüğünden söz ediyordu. Ziyaret ettiğimiz geçmiş hayatında son derece
eğitimli, çocuksuz, bolca gezen bir gazeteciydi. Hayattan zevk almıyordu ve
depresif bir zamanında intihar etmişti. Başka
hayatta oyundan çıktığımız durumlarda bizi sıkan konular biraz daha ağırlaşarak,
ta ki onları öğrenene kadar tekrar tekrar karşımıza çıkar. Ziyaret edilen geçmiş
hayat, danışanıma neden şimdiki hayatında bu kadar zorlandığının farkına vardırttı.
Diğer hayatında göstermediği azmi ve hırsı göstererek hayata tutundu. Şu anda kendisine
zevk ve heyecan veren yeni bir konuda kendisini eğiterek hayatını mutlu ve doyumlu
bir şekilde sürdürüyor.
Başka bir danışanımsa bu hayatında
astımdan çok çekmiş ve bilemediği bir nedenden dolayı da denizden korkuyordu, bu
korkusu yüzünden yüzmeyi hiç öğrenmemişti.
Denizi seyretmeyi çok sevdiği halde içinde kendisini huzursuz
hissediyordu. Gittiğimiz geçmiş hayatında
bir denizaltında kendini deniz subayı olarak buldu. Mürettebatı ile birlikte batan denizaltında havasızlıktan
boğulmuşlardı. Bu farkındalık onu denize
daha rahat girmesine yardımcı oldu, kendini çaresiz hissettiği zamanlarda girmiş
olduğu astım krizlerini de açıklıyordu. Güvendiği bir arkadaşından kendisine yüzmeyi
öğretmesini bile istemişti.
Peki geçmiş
yasam terapisi yapılan kişinin ilk yaşamı olma olasılığı var mı?
İlk yaşamlarında olanların bu
konulara ilgisinin olmama olasılığı yüksek çünkü yolculuğumuzun başında çok dünyevi
oluyoruz, daha bedeninin doyumu ve hayatta kalma ilgi alanımız, daha ben odaklıyız.
Bize biraz ruh gruplarından
bahseder misiniz?
Herkes bir ruh grubuna ait. Bu
gruptaki ruhlarla bedenlenmeden önce deneyimlemek istediğimiz konularda rol dağılımı
yapıyoruz. Şu an hayatınızdaki aile üyeleriniz, yakın arkadaşlarınız, iş
yerinde ya da özel hayatınızda sizi olumlu ya da olumsuz derinden etkileyen
insanlar çok büyük ihtimalle ruh grubunuzun üyeleri. Bir hayatınızda anneniz olan ruh başka bir
hayatta sizin çocuğunuz, eşiniz ya da en yakın arkadaşınız olabilir. Bu hayatınızda sizi sevgisiz, ilgisiz bırakan
insanlardan esasında bu rolü üstlenmesini siz istediniz. Nasıl yani diyenleri duyar gibiyim J
Ruh eşimiz ile her yaşamımızda
beraber miyiz?
Ruh eşi biraz fazla romantize
edilen bir kavram. Aslında her ruh kendi
içinde bütün ve tam. Benim ruh eşinden anladığım
birçok hayatlar boyunca beraber eş olarak bedenlenmeyi seçtiğimiz ruh. Bu her iki ruhun o hayatta neyi deneyimlemeyi
istediğiyle alakalı. Genelde bir hayatta kısa ya da uzun sureli beraber oluruz
ama beraber bedenlenmediğimiz hayatlarımızda olabilir. Ruh eşimizle karşılaştığımızda illa
romanlardaki gibi bir aşk hikayemiz olmayabilir. Bazen bize en çok açıyı çektiren, terk eden kişi
de ruh eşimiz olabilir. Bu dediğim gibi bedenlenmeden önce hangi konuları
deneyimlemeye karar verdiğimize göre değişir.
Ruh eşimiz ile her hayatımızda karı-koca ilişkisi olarak mı beraberiz?
Genelde en iyi uyumu yakaladığımız
ruhlarla tekrar tekrar eş olarak geliyor olabiliriz ancak ruhun cinsiyeti olmadığı
için ruh eşimiz bir sonraki hayatımızda bizim gelişimimiz için en iyi üstlenmesi
gereken rol ne ise onu olmayı kabul edebilir.
Ruhun amacını ve evrendeki sonsuz seyahatini nasıl tanımlarsınız?
Ruhun en nihai amacının kendini
deneyimlemek olduğuna inanıyorum. Dualitenin tüm evrelerinden geçerek, herkes
ve her şeyle bir olduğunu idrak etmek.
Evren sürekli genişliyor biz de sonsuz
yolculuğumuzda deneyimleyerek sürekli gelişim içindeyiz. Herkesin birbiriyle kıyaslandığı,
maddenin amaç olduğu bir dönemde yaşadığımızı düşünürsek başkalarının yargılarından
etkilenmeden, gelişim ve pozitif odaklı yaşayarak bu sonsuz yolculukta daha
mutlu ilerleyebiliriz.
Sevgiler,
Işıl Nolan
Yorumlar
Yorum Gönder